•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•

•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•
Hoşgeldiniz
İyi Eğlenceler Dileriz...

Join the forum, it's quick and easy

•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•

•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•
Hoşgeldiniz
İyi Eğlenceler Dileriz...

•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•

•––––•(-•Kurtlar Vadisi Pusu Fan Club•-)•––––•


2 posters

    Peygamberlere Neden İhtiyaç Vardır?

    Polat Alemdar
    Polat Alemdar
    KVP Lider Admin
    KVP Lider Admin


    Mesaj Sayısı : 67
    Rep Puanı : 1196
    Rep Gücü : 0
    Kayıt tarihi : 08/06/09
    Nerden : Vadiden

    Peygamberlere Neden İhtiyaç Vardır? Empty Peygamberlere Neden İhtiyaç Vardır?

    Mesaj tarafından Polat Alemdar Salı Haz. 09, 2009 4:39 pm

    Peygamberlere neden ihtiyaç vardır?

    İnsan, irade sahibi bir mahlûk... Dilediği şeyi konuşabiliyor; birkaç
    heceye mahkûm değil. İstediği yöne gidebiliyor; belli bir mekâna
    hapsedilmemiş. Ve insan, toplum hayatı süren bir varlık; diğer
    insanlarla çok yönlü münasebet halinde.

    İşte insan, bu irade ve hürriyet nimetiyle birlikte büyük bir imtihana tabi tutulmuş. Cennet ve cehenneme o aday kılınmış.

    Yol kavşağına o oturtulmuş. Öte yandan insan, canlısıyla ve cansızıyla,
    âlemdeki bir çok varlığın karakterlerini adeta bünyesinde toplamış. Taş
    gibi sert de olabiliyor, pamuk gibi yumuşak da. Kurnazlıkta tilkileri,
    merhametsizlikte canavarları çok geri bırakabiliyor. Öyle ise, her yöne
    gidebilen, dilediğini yapabilen, doğru ve yanlış hareket edebilen ve
    çok farklı ve hatta birbirine zıt şeyler söyleyebilen bu varlık için
    bir rehber gerekiyor.

    Bu yol gösterici, “akıl” olamaz. Çünkü akıl, şu varlık âlemini kimin
    yarattığını, insandan neler istediğini, hangi işlerden razı olduğunu,
    ölüm ötesinin hangi beldeye çıktığını ve böyle daha nice soruları
    cevaplandıracak güçte değil. İşte insan aklının metafizik sahadaki bu
    acizliği, insana yol gösterecek bir başka rehberi gerekli kılar. Bu
    rehber ise peygamberdir.

    Peygamber, Cenâbı Hakkın razı olduğu insan modelidir. Taklit
    edilmesiyle hakikate ve hidayete kavuşulan örnek şahsiyettir. Ve
    peygamber, ismet sıfatına sahiptir. Yani, ondan, Allahın razı
    olmayacağı hiçbir söz, fiil ve hareket sâdır olmaz. O, bu noktada ilâhî
    bir murakabe ve rabbanî bir sigorta altındadır. Hem sözleri, hem
    işleri, hem de hâlleri insanlar için birer hidayet meşalesidir. “Resul”
    sıfatıyla insanlara sadece hakkı, doğruyu, güzeli emreder ve bunlara
    “abd” sıfatıyla, en ileri seviyede, kendisi uyar.

    Diğer taraftan imtihan adalet ölçüsüne göre yapılır. Bir öğretmen,
    imtihandaki adalet ölçüsü, tatbikatı, uygulamayı ister.. Aynen bunun
    gibi, Allah kullarını imtihan için öğrencilerine tatbikat yaptırması
    gerekir. Tatbikat ise, öğretici bir muallim ve onun elinde de bir
    kitap/ders notlarının olmasıyla gerçekleşir. İşte insanlık camiasının
    hayat okulundaki muallimleri peygamberler, ders notları ise semavî
    kitaplardır.

    “Bir peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz”(İsra, 17/15 ) mealindeki ayet, bu gerçeğe dikkati çekmektedir.

    -Ayrıca, şu koca evrenin yaratılmasının elbette bir çok gayesi vardır.
    Her tarafı hikmetlerle donatılmış evrenin gayesiz, abes, lüzumsuz
    olduğunu tasavvur etmek için deli olmak lazımdır. Bu gayelerin başında
    her şeyden önce Allah’ın kendini tanıtması ve kullarından bunu
    öğrenmelerini istemesidir. “Cinleri ve insanları beni tanımaları ve
    bana kulluk etmeleri için yarattım”(Zariyat, 51/56) mealindeki ayette
    bu hakikate işaret edilmiştir. Kulların bu tanıma ve kulluk işini
    öğrenmesi de muallimsiz ve kitapsız olamaz..

    -Allah’ın isim ve sıfatlarını yansıtan, onları ders veren, sonsuz ilim
    ve kudretini yansıtan, mücessem bir Kur’an olan kâinat kitabıdır.
    Kâinat kitabının derin manalarını, ince nakışlarını, yüce Yaratıcıyı
    tanıtan mesajlarını öğrenmek için, onu ders veren bir muallime ihtiyaç
    vardır. Aksi takdirde, bir kitap ne kadar harika olursa olsun, onun
    manaları bilinmiyorsa ve onu ders veren bir muallimi de yoksa, onun boş
    bir tomar kâğıttan farkı yoktur.

    Tıpkı bunun gibi, Kâinat kitabını en ince güzellikleriyle ders veren,
    Yaratıcı ile olan bağlarını anlatan, onun yaratılış gayesini açıklayan
    Kur’an gibi bir kitap ve Hz. Muhammed gibi bir muallim olmasaydı,
    kâinat kitabının bu ince sırları anlaşılabilir miydi? Nitekim, Kur’an’a
    ve Hz. Muhammed(a.s.m)’e kulak vermeyenler, materyalistçe
    düşünceleriyle, evreni anlamsız, gayesiz, hedefsiz bir kukla olarak
    telakki ettikleri gibi, insanları da nereden gelip, nereye gideceği,
    niçin geldiği ve niçin bir müddet sonra kaybolup gideceği bilinmeyen
    bir zavallı olarak görürler. İşte bu yanlış anlayışların düzeltilmesi
    için bir Kitap ve o kitabın Muallimi gereklidir.
    Bulut
    Bulut
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 131
    Rep Puanı : 367
    Rep Gücü : 0
    Kayıt tarihi : 08/06/09
    Yaş : 31
    Nerden : ANKARA - TÜRKİYE

    Peygamberlere Neden İhtiyaç Vardır? Empty Geri: Peygamberlere Neden İhtiyaç Vardır?

    Mesaj tarafından Bulut Salı Haz. 09, 2009 4:46 pm

    GÜZEL PAYLAŞIM
    +
    TEŞEKKÜRLER

      Forum Saati Cuma Mayıs 10, 2024 10:56 pm